بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ١٤

Hüküm gününü hangi şey bildirdi sana?

– İbni Kesir

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٥

O gün; yalanlayanların vay haline.

– İbni Kesir

أَلَمۡ نُهۡلِكِ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٦

Öncekileri Biz helak etmedik mi?

– İbni Kesir

ثُمَّ نُتۡبِعُهُمُ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٧

Ardından sonrakileri de onların arkasına takacağız.

– İbni Kesir

كَذَٰلِكَ نَفۡعَلُ بِٱلۡمُجۡرِمِينَ ١٨

İşte Biz; böylr yaparız suçluları.

– İbni Kesir

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٩

O gün; yalanlayanların vay haline.

– İbni Kesir

أَلَمۡ نَخۡلُقكُّم مِّن مَّآءٖ مَّهِينٖ ٢٠

Sizi bayağı bir sudan, Biz yaratmadık mı?

– İbni Kesir

فَجَعَلۡنَٰهُ فِي قَرَارٖ مَّكِينٍ ٢١

Onu sağlam bir yere yerleştirdik.

– İbni Kesir

إِلَىٰ قَدَرٖ مَّعۡلُومٖ ٢٢

Belli bir süreye kadar.

– İbni Kesir

فَقَدَرۡنَا فَنِعۡمَ ٱلۡقَٰدِرُونَ ٢٣

Bunu Biz takdir ettik, ne güzel takdir edenleriz Biz.

– İbni Kesir

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٢٤

Vay haline o gün, yalanlayanların.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu